Fransa (Fransızca: France (dinle (yardım·bilgi)) [fʁɑ̃s]) ya da resmî adıyla Fransa Cumhuriyeti[6] veya Fransız Cumhuriyeti[7] (Fransızca: République française[8] [ʁepyblik fʁɑ̃sɛz], çev. 'Fransız Cumhuriyeti'), ana kara toprakları Batı Avrupa'da bulunan ve dünyanın pek çok bölgesinde denizaşırı toprakları olan bir ülkedir.[9]
Fransa Cumhuriyeti'nin resmi logosu.
Kıta Fransa'sı, güneyde Akdeniz'den kuzeyde Manş Denizi ve Kuzey Denizi'ne, doğuda Ren Nehri'nden batıda Atlas Okyanusu'na kadar yayılan topraklarda yer alır. Fransızlar, ülkelerini topraklarının biçiminden ötürü Altıgen (Fransızca: L'Héxagone, okunuşu: "l'e-gza-gon") olarak adlandırırlar.
Fransa, yönetimde yarı başkanlık sisteminin uygulandığı üniter bir devlettir. Ülkenin başlıca ilke ve ülküleri İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi'nde açıklanmıştır.
Fransa'nın Avrupa kıtasındaki komşuları Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, İtalya, İspanya, Monako ve Andorra'dır. Akdeniz'de İtalya'ya ait Sardinya Adası'ndan sadece 12 km uzaktaki Korsika adası da Fransa'ya aittir. Sahip olduğu denizaşırı illerde de, Fransız Guyanası aracılığıyla Brezilya ve Surinam'a, Saint Martin Adası aracılığıyla da Hollanda Antilleri'ne sınırı vardır. Fransa, Manş Denizi'nde deniz yüzeyinin altından geçen Manş Tüneli'yle Birleşik Krallık'a bağlanmaktadır.
Fransa, 17. yüzyılın ikinci yarısından bu yana dünya genelinde uluslararası ilişkiler alanında önde gelen ülkelerden olmuştur. 18 ve 19. yüzyıllar arasında, Fransa dönemin en büyük sömürge imparatorluklarından birini kurmuştur. Bu dönemlerde Fransa'nın sınırları Batı Afrika'dan, Güneydoğu Asya'ya kadar uzanmış, etki ettiği bölgelerdeki toplumların kültür ve siyasetlerinde belirgin izler bırakmıştır.
Dünya sıralamasında 6. sırada bulunan nominal gayrisafi yurt içi hasılası ve 7. sırada yer alan satın alma gücü paritesi ile ileri bir ekonomiye sahiptir ve gelişmiş ülkeler sınıfında yer almaktadır.
İş gezileri için gelenler dâhil, ülkede yirmi dört saatten az kalanlar hariç tutulmak üzere, yıllık olarak ağırladığı yaklaşık 82 milyon turistle Fransa, dünyada en çok ziyaret edilen ülkedir.[10]
Fransa, Avrupa Birliği adlı siyasi ve ekonomik örgütlenmenin kurucu üyelerinden biridir ve birlik üyesi ülkeler içinde yüzölçümü en büyük olanıdır. Ülke, bunun yanında Birleşmiş Milletler'in de kurucu üyelerinden; Frankofon, G8 Zirveleri, Latin Birliği ve NATO'nun da katılımcılarındandır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin beş daimî üyesinden biridir. 360 etkin savaş başlığı ve 59 nükleer santraliyle önemli bir nükleer güçtür.
Günlük Plan
1. Gün İSTANBUL – KÖLN – AMSTERDAM
İstanbul Yeni Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde 05.00’da hazır bulunulması. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından Türk Havayolları’nın TK 1671 sefer sayılı uçuşu ile saat 07:50 de Köln’e hareket ve yerel saat ile 10.05’da Köln’e varış. Bagaj ve pasaport işlemleri sonrası havaalanından çıktıktan sonra yapacağımız Köln gezisinde yılda 6 milyon turist çeken, 632 yılda tamamlanmış, Unesco Dünya Kültür Miras Listesi’ndeki muhteşem Köln Dom Katedrali, katedralin hemen yanında Rhein nehri üzerinde bulunan genç aşıkların üzerine sevdiklerinin adını yazdıkları ve rengarenk asma kilitlerle renklendirdiği Hohenzollern Köprüsü, yine nehrin hemen kıyısında Köln’ün meşhur birası ve ulusal içeceğini tadabileceğiniz şehrin en canlı yeri Alstadt Bölgesi görüldükten sonra Amsterdam’a hareket. Öğleden sonra akşam üstü saatlerinde özgürlükler şehri Amsterdam’a varış. Detaylı şehir gezimizi daha sonraki günler yapacağımızdan otobüsümüzle Amsterdam’ın ilgi çekici yerlerini, limanlarını, gizli mücevherleri ve en güzel yerleri genel olarak görüp Amsterdam’ın kalbi şehrin merkezi Dam Meydanında sizleri serbest bıraktıktan sonra akşam saatlerinde otelimize yerleşme, serbest zaman konaklama.
2. Gün AMSTERDAM – GİETHOORN – AMSTERDAM
Sabah kahvaltı sonrası ‘Hollanda'nın Venedik'i olarak da anılan araba kullanmanın yasak olduğu gürültüsüz Dünyanın en güzel köylerinden Giethoorn için yola çıkıyoruz. Masal kitaplarındaki gibi aralarına yemyeşil ağaçlar, rengârenk çiçekler serpiştirilmiş, yaklaşık 180 civarında köprünün yer aldığı Giethoorn da sizleri botlarla kanal turu yapmak, ördekleri beslemek, hobbit evleri arasında gezinmek, dar sokaklarda kaybolmak ve parklarda sere serpe dinlenmek, huzur verici atmosferi yaşamak için serbest bırakıyoruz. “Gerçek olamayacak kadar güzel, keşke burada yaşayabilseydim ? “ diyerek şirin, sevimli Giethoorn’dan ayrılarak Amsterdam’a hareket ediyoruz. Öğlen saatlerinde Amsterdam’a varışımızı takiben yapacağımız şehir turunda Amsterdam Kraliyet Sarayı, De Bijonkorf Alışveriş Merkezi, Madame Tussauds (balmumu müzesi dışardan ), 14. yüzyıldan kalma Nieuwe Kerk ve Hollanda tarihinde önemli bir yeri olan Ulusal Anıtı ile şehrin nabzını ölçebileceğiniz hareketli ve popüler Dam Meydanı, eşsiz ve etkileyici bir koleksiyona sahip müzelerden içlerinde en ünlüsü Rijkmuseum’un bulunduğu Muzeumplein, gündüzleri mimarisi ile göz kamaştıran kanal evlerini görmek, sokaklarında tur atmak için de çok sayıda turistin ziyaret ettiği akşamları kırmızı odaları ile bambaşka atmosfere bürünen Kırmızı Fener Mahallesi (Red Light District), Amsterdam’ın en eski, en ünlü en turistik nokralarından Jordaan, şehrin gece hayatı ile ünlü meydanı Leidseplein, heykelleriyle dikkat çeken her zaman canlı, hareketli adını Hollandalı ünlü ressam Rembrandt van Rijn’den alan Rembrandtplein Meydanı. Son olarak Amsterdam’ın en kalabalık alışveriş merkezlerinden 750 metrelik dünyaca ünlü markaların bulunduğu Kalverstraat caddesi ile turumuzu tamamlıyoruz. Serbest zaman sonrası otelinize transfer ve serbest zaman. Geceleme otelinizde
Sabah kahvaltısının ardından yemyeşil kırlar üzerindeki ineklere, kuzulara selam vererek Marken – Volendam turuna başlıyoruz. İlk olarak dar yolları, pencereleri çiçeklerle süslü rengârenk evleri, düzenli bahçeleri ve evlerin önünden geçen küçük kanalları, en önemli simgeleri tahta ayakkabılarıyla gerçek bir masal diyarı Marken’i geziyoruz. Daha sonra sadece 20 dakika uzaklıkta denizdeki yelkenlileri, deniz kenarında çiçeklerle süslenmiş geleneksel Flemenk mimarisinde yapılmış ahşap evleri, sahil boyunca sıralı kafe ve hediyelik eşya dükkanları, Picasso ve Renoir gibi ünlü ressamların bir süre yaşadığı adı “doldurulmuş baraj” anlamına gelmekte olan peynirle ilgili her şeyi bulabileceğiniz şirin Volendam kasabası ile ile turumuzu tamamlayarak kendinizi 17. yüzyılda hissedebileceğiniz Hollanda'nın masalsı yel değirmeni köyü Zaanse Sahns’a hareket ediyoruz. Koruma altına alınmış 13 adet aktif yel değirmeni ve 35 adet tarihi evden oluşan adeta bir açık hava müzesi Zaanse Schans gezimiz sonrası öğleden sonra Amsterdam’dayız. Rehberimizin yönlendirmesi ile serbest zamanınızda Amsterdam’da yapacak birçok aktivite var. Amsterdam’ın en güzel yerlerini görme fırsatı bulacağınız Amsterdam Kanal turları, Hollanda’nın Ulusal Sanat Galerisi Rijksmuseum, Amsterdam gezilecek yerler arasında en huzur veren yer ve parkların da en güzeli Vondelpark, buket buket laleler, lale soğanları, magnetler, klampen ve diğer Hollanda’ya dair hediyelik eşyaları bulabileceğiniz Çiçek Pazarı sizleri bekliyor. Akşam saatlerinde otelimize dönüş . Geceleme otelimizde.
4. Gün AMSTERDAM – ROTTERDAM – DELFT- LAHEY- SCHEVENİNNGEN -AMSTERDAM
Kahvaltı sonrası Hollanda’nın mimari başkenti olarak bilinen en büyük ikinci şehri Rotterdam’a hareket ediyoruz. Gezimizde sadece Rotterdam’ın değil, muhtemelen dünyanın en sıradışı mimari örneklerinden ahşaptan yaratmış
Küp Evler, küp evlerinin karşısında devasa mimarisi ve ilginç renkleriyle göze çarpan kapalı pazar yeri Markthall, Rotterdamlıların ‘Swan’ yani kuğu olarak isimlendirdiği çarpıcı bir mühendislik başarısı zarif Erasmus Köprüsü,
14. yüzyılda inşa edilmiş yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip turistlerin ve yerlilerin buluşma noktası Oude Haven
(Eski Liman), II. Dünya Savaşından şehirde sağ kalmış tek Orta çağ yapısı aynı zamanda Gotik mimarinin kusursuz bir örneği olan Laurenskerk (Büyük Rotterdam Kilisesi), Rotterdam’ın en güzel tarihi binalardan Hotel New York görüldükten sonra verilecek serbest zaman sonrası mavi beyaz porselenleri ile ünlü Delft’e hareket ediyoruz. 109 metre uzunlukta kuleleriyle ziyaretçilerin ilişini çeken Nieuwe Kerk kilisesi. Etrafına dizilmiş tarihi yapılarıyla turistik çok güzel yürüyüş yolu The Old Channel, harika kanal manzarasıyla ziyaretçileri büyüleyen Oostpoort ( Doğu Kapısı) ile Delft’den sonraki durağımız Hollanda’nın idari merkezi Lahey( Den Haag) kent merkezinin en zarif yeri Plein, Hollanda’nın yönetim merkez binalarının bulunduğu Binnenhof görüldükten sonra son durağımız plajları, sahil kenarı yürüyüş yolu, iskelesi, feneri ve kocaman kumarhaneleri olan büyük otelleri ile ünlü Hollanda’nın tek kıyı bölgesi Scheveningen. Gezimiz sonrası Amsterdam’a dönüş. Amsterdam’da serbest zaman sonrası otelimize hareket. Geceleme otelimizde.
5. Gün AMSTERDAM – KÖLN
Kahvaltı sonrası 4 günlük Amsterdam gezimizi her yıl yaklaşık 10 milyon ziyaretçi ağırlayan yeşillikler ve ağaçlarla çevrelenmiş, göletlerinde kuğular ve ördeklerin gezindiği, şehrin içinde Hollanda‘nın en ünlü, Amsterdam‘ın da en büyük şehir parkı eşssiz Voldenpark'ı ziyaret ederek sonlandırıyor ve Köln’e hareket ediyoruz. Köln havalimanına varışımız sonrası bilet, bagaj, pasaport işlemleri sonucunda THY nın TK 1676 sefer sayılı uçağıyla saat 19:20 de İstanbul’a hareket yerel saat ile saat 23:35 de İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.
Harcamalar
Türkiye Holanda Uçak Bileti 1.400TL
Otel Konakalama - Günlük Yemek Ücreti 20.000TL
Hediyelik Eşya ve Diğer Harcamalar 10.000TL
Hediyelik Eşya Seçimleri
1.Minyatür Eyfel Kulesi
Paris’ten satın alınabilecek en basit ve en popüler hediyeliklerden biri olan Minyatür Eyfel Kulesi, ayrıca en sevilen hatıralık eşyalardan biri.
Şehrin hemen her yerinde bu minyatür kuleleri bulabiliyorsunuz. Çok farklı boyutlarda ve farklı renklerde satılan bu minyatür kuleleri seyyar satıcılar dışında dilediğiniz herhangi bir yerden satın alabilirsiniz. Fakat Şanzelize Caddesi ve Eyfel Kulesi yakınlarında yer alan hediyelik eşya dükkanları bu küçük hediyelik eşya için bile çok pahalı olabiliyor.
→Nereden Alınır ? ; Küçük minyatür Eyfel Kulesi heykellerini alabileceğiniz en ideal ve en uygun hediyelik eşya dükkanlarını Montmartre’de bulabilirsiniz.
2.Bere
Fransa hakkında pek çok klişe var ve en ünlülerinden biri de Fransızların her zaman bere giymesi.
Bu örme yün şapka genellikle Parisli sanatçılarla ilişkilendirilir ve Fransızlar bereyi o kadar sık giymese bile, Fransa’nın başkentinden eve getirmek için güçlü bir sembol ve harika bir hediye olmaya devam ediyor.
Paris’teki hemen her hediye dükkanında bu bereleri bulabilirsiniz, tabii hediyelik eşya dükkanlarındaki berelerin hemen hepsi ‘Made in China’, bu yüzden kalite konusunda beklentinizi çok yüksek tutmayın derim. Berelerin fiyatı ortalama 5€’dan başlar ve 100€’ya kadar çıkabilir. Eğer biraz daha kaliteli ve şık bir bere almak isterseniz de Fransa’da yapılan orijinal bereleri Şanzelize ve Montmartre Tepesi’nde bulabileceğinizi de unutmayın.
→Nereden Alınır ? ; The cherry on the hat (La Cerise sur le Chapeau) adı verilen şapka dükkanından Fransa’da yapılan çok daha kaliteli bereleri bulabilirsiniz. Fiyatlar ortalama 40€’dan başlıyor.
3.Marinière
Marinière, 19. yüzyıldan beri Fransız Deniz Kuvvetleri tarafından aslen giyilen uzun kollu bir forma. Paris’ten alınabilecek en güzel hediye olmasa da, turistler arasında oldukça popüler.
Moda endüstrisine Coco Chanel tarafından tanıtıldı ve diğer tasarımcılar hızla takip etti! O zamandan beri bir Parislinin ikonik bir görüntüsü haline geldi ve Fransız bereleriyle muhteşem ikili olmaya devam ediyor.
→Nereden Alınır ? ; Armor-Lux adlı markanın Paris’te birçok mağazası var. Fiyatlar ortalama 45-85€ arasında değişiyor.
4.Mariage Frères Çayı
Mariage Frères, dünyanın en seçkin lüks çay tedarikçilerinden biri. Bu yüzden sadece Fransa’da değil, dünyanın dört bir yanında bu çayları bulabiliyorsunuz.
1854 yılında Paris’te kurulmuş olan Mariage Freres markasına ait çok çeşitli çaylar bulabiliyorsunuz.
Kuşkusuz, Paris seyahatlerinizde almayı düşündüğünüz ilk şey çay olmayabilir, ancak Paris’te bulabileceğiniz Mariage Frères çay salonlarından birini kesinlikle ziyaret edin derim. Çay salonlarından üçü (Le Marais, Rive Gauche ve Étoile), ziyaretçilerin Fransız çayı sanatının, onun Kraliyet ve Fransız Doğu Hindistan Şirketi ile olan bağlantısı ve keşifleri nasıl teşvik ettikleri hakkında her şeyi öğrenebilecekleri bir çay müzesine de erişim sunar.
→Nereden Alınır ? ; Paris’te Mariage Freres markasına ait birkaç mağaza bulabilirsiniz. Çay fiyatları ise, kutusu 20€-50€ arasında değişiyor.
5.Parfüm
Şüphesiz parfüm dendiğinde akla ilk gelen yerlerden biri Paris oluyor. Dünyaca ünlü birçok parfüm markasının anavatanı olan Paris’te, lüks parfümlerin yanı sıra, daha bütçeli yerel markalara ait parfümleri de bulabilirsiniz.
Parfüm, yıllar boyunca Paris kültüründe büyük bir rol oynamış. Eskiden Kraliyet ailesi üyeleri için benzersiz kokular yapılırmış. Fransız kraliyetinin koku sevgisi sayesinde Paris, Avrupa’nın en iyi parfümeri yeri haline gelmiş.
En ideal parfüm fiyatları 130-550€ arasında olsa da, 5000€’ya da, 100€’nun altında bir fiyata da Paris’te parfüm bulabilirsiniz. Kendinize veya eşiniz/dostunuza özel bir parfüm yaptırmak isterseniz de en azından 1000€ gibi bir ücreti gözden çıkarmak gerekiyor.
→Stephanie de Bruijn – Custom Perfume adı verilen mağaza bu benzersiz ve kişiye özel parfümler için en ideal adres.
6.Fransız Marka Çanta
Paris, dünyanın en iyi moda evlerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor ve ne kadar klişe olsa da, Paris’e ilk seyahatinizde satın alacağınız en popüler hediyelik şeylerden biri Fransız marka güzel bir çantadır.
Şüphesiz Fransız marka çantaların hemen hepsi ciddi anlamda pahalı. Fakat yeteri kadar bütçeniz var ve çok da uçuk fiyatlı bir ürün aramıyorsanız, uygun fiyatlı bir şeyleri rahatlıkla bulabilirsiniz.
Dior, Chanel, Goyard ve Louis Vuitton gibi dünyaca ünlü markalar, Paris’te çanta için ilk olarak göz atabileceğiniz lüks markalardan.
Lüks markalı bir çanta almayı planlıyorsanız da, 175€ üzeri alışverişlerinizde KDV vergi iadesi alma hakkınızın olduğunu da unutmayın.
→Nereden Alınır ? ; Şanzelize Caddesi’ndeki 7 katlı, dünyanın en büyük Louis Vuitton mağazası, çanta için ilk olarak göz atabileceğiniz yerlerden. Tabii Louis Vuitton’un yanı sıra daha uygun fiyatlı yerel markalara ait çantaları da bulabilirsiniz.
7.Antika Eşyalar
Paris’ten ne alınır ? sorusuna cevap olabilecek en popüler şeylerden biri de, şüphesiz antika eşyalardır. Öyle ki Paris’te, çok sayıda antika eşya satışı yapan dükkanları bulabilir, özel günlerde kurulan bit pazarlarına göz atabilirsiniz.
Paris, antika konusunda en bol seçeneğe sahip Avrupa şehirlerinden. Aradığınız özellikle bir ürün olsa bile, onu Paris’te bulabileceğinize emin olabilirsiniz, özellikle bit pazarlarında.
→Nereden Alınır ? ; Alasinglinglin adı verilen ikinci el dükkanı veya Saint Queen Bit Pazarı, antikalar için en popüler adres.
8.Güzellik Ürünleri
Fransa’da, her ülkede bulamayacağınız birçok benzersiz sabun ve cilt bakım ürünleri var. Bioderma, La Roche-Posay, Avène, L’Occitane.. popüler markalardan sadece birkaçı.
Elbette cilt bakımı ve makyaj ürünlerini dünyanın her yerinden satın alabilirsiniz, fakat orijinal ürünleri Paris’te biraz daha uygun fiyatlara satın almak mümkün, özellikle indirim fırsatlarından yararlanacak olursanız.
→Nereden Alınır ? ; Hem turistler hem de Parislilerin favori eczanelerinden biri olan Pharmacie Monge Notre Dame, güzellik ürünleri için ilk göz atabileceğiniz yerlerden biri.
9.Paris Çikolatası
Çikolata, Paris’in en büyük mutfak spesiyalitelerinden biri. En az Belçika ve Alman çikolataları kadar ünlü olan Paris çikolatalarını, şehirdeki çikolata dükkanlarının hemen hepsinde deneyerek satın alabiliyorsunuz.
Paris’ten satın alınacak en güzel hediyelik şeylerden biri olan çikolataların fiyatları ise, 15€’dan başlayıp boyuta ve markaya göre 500€’ya kadar çıkabiliyor. Tabii 3-5€’ya kadar paket halinde olmayan çikolataları da Paris’te bulabilirsiniz.
→Nereden Alınır ? ; Paris’te birçok farklı yerde bulunan Patrick Roger çikolata dükkanlarından birini tercih edebilirsiniz.
10.Peynir
Fransa’da 365 çeşit peynir olduğu söylenir. Bu yönüyle Avrupa’nın en iyi peynir üreticilerinden biri olan Paris’te, her damak zevkine uygun bir peyniri rahatlıkla bulabilirsiniz.
Paris’te peynir, genellikle şaraplarla tercih ediliyor ve günün hemen her saatinde tüketiliyor. Şehirdeki restoranların, cafelerin ve barların hemen hepsinde bir peynir menüsü bulunuyor. Bu yüzden Paris’te birkaç peynir denemeyi de unutmayın.
Birçok marka, eve geri taşınabilen vakumlu sert peynirler sunar. Kolay taşınabilir olması ve uygun fiyatlı olmasından dolayı da, Paris’ten ne alınır ? sorusuna cevap olabilecek en popüler şeylerden biri.
→Nereden Alınır ? ; Paris’te hemen her süper markette kaliteli ve lezzetli peynir bulunur. Peynir tercihi için Androuet – Mouffetard adlı markaya kesinlikle göz atın derim. Süper marketlerin yanı sıra bu peynirleri, aynı isimdeki peynir dükkanlarında bulabilirsiniz.
11.Atkı
Paris’te her bütçeye, malzemeye ve şekle uygun bir tane atkı bulabiliyorsunuz. Bu yüzden de atkılar, turistlerin Paris’ten satın aldıkları en popüler şeylerden biri olmaya devam ediyor.
Parisli şık görünümü veren atkıları, hediyelik eşya dükkanlarının bazılarında bulabiliyorsunuz, hem de çok uygun fiyatlara. Fakat özel bir şey olsun isterseniz, Şanzelize Caddesi üzerinde yer alan lüks mağazalara göz atabilirsiniz.
→Özellikle bir marka tavsiyesi isterseniz de, Longchamp Saint Honore’yi önerebilirim. Markanın Paris’te birçok farklı mağazası bulunuyor. Fiyatlar ise 65€’dan başlamaktadır.
12.Hardal
Hardal (Fransızca Moutarde), dünyanın en yaygın çeşnilerinden ve Paris’ten alınabilecek en güzel şeylerden biri, özellikle gurme bir arkadaşa özel bir şeyler satın almayı planlayanlar için.
Paris’te, çok çeşitli hardal seçenekleri bulabiliyorsunuz. Hardallar için özellikle bir yere gitmenize de gerek yok, herhangi bir süper marketten satın alabilirsiniz. Fakat çoğu markette hardallar İngilizce yerine Fransızca olarak isimlendiriliyor, bu yüzden Fransızcada hardalın karşılığı olan ‘Moutarde’ kelimesi aklınızda olsun.
